Türkiye’nin önemli tatil beldelerinin başında şüphesiz Çeşme gelir. Her sene
milyonlarca yerli yabancı turist Çeşme’de tatil yapar ve bu tatile doyamaz.
Çeşme, özellikle son yıllarda İzmir’deki en popüler mekanlardan biri haline
gelmiştir. Deniz kum güneş ve Çeşme, sonrası muhteşem bir tatil demek...
Çeşme, Ege denizine kıyısı olması itibariyle önemli konuma sahiptir. Ayrıca
İzmir merkeze 87 km uzaklıkta yani 1 saat sürelik mesafede yer alır. Soğuk ve
sayıca fazla olan Çeşmeleri nedeniyle zaman geçtikçe adını buradan
almıştır.Ayrıca aynı ismi taşıyan Çeşme Yarımadası sınırları içindedir.
Çeşme ,tarihi dönemler boyunca özellikle İlk Çağ’da , Cyssus olarak anılmıştır.
Eski çağlarda burada bulunan çeşmeler özellikle içme suyu ve liman özelliği
bakımından önemliydi. Ayrıca Çeşme, M.Ö 1000 yıllarında kurulmuş olduğu tahmin
edilen 12 İyonya şehirlerinden Erythraı ( Eritre)’nin iskelesi olarak
kullanılmıştır. Eritre kenti, özellikle ticari ve ekonomik olarak dönemin ünlü
kentlerinden biri olmuştur. Ancak bu gelişmiş kent, önce Lidya, sonra Perslerin
saldırısına uğramıştır. Eritre yani Çeşme bölgesi, Orta Çağ döneminde Bizans
hakimiyetinden sonra ilk kez Çaka Bey zamanında Türk hakimiyetine geçmiştir. Bu
dönemde Çeşme’nin adı Ildırı olarak anılmıştır. Bu isim Piri Reis’in Kitabe–i
Fahriye’sinde yer almaktadır. Osmanlı döneminde de Türklerin elinde olan Çeşme,
Birinci Dünya Savaşı’nda Yunan işgaline uğramışsa da Kurtuluş mücadele
zaferimizin ardından hala varlığını Türkiye sınırında korumaktadır.
1508 yılında Osmanlı Padişahı 2. Bayazıt tarafından yaptırılmıştır. Kale Osmanlı mimarisinin tüm özelliklerini taşımaktadır. Bu tarihi yapı, ilçede yapılan Uluslararası Çeşme Müzik Yarışmasında konser yeri olarak düzenlenerek tüm dünyaya sergilenmektedir.Her yıl uluslararası Çeşme festivali 2-7 temmuz tarihleri arasında burada kutlanmaktadır. Kalenin önünde Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa' nın aslanlı heykeli bulunmaktadır.
Kervansaray1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Kervansaray iki katlıdır. Bu tarihi yapı bugün otel olarak hizmet vermektedir. Hediyelik eşyaları deri giysileri ve kaliteli halılarıyla alışveriş imkanları sunulur. Geceleri özellikle restoranlar, barlar ve diskolar etrafında canlı, neşeli bir atmosfer bulunur.
İzmir - Çeşme yolu üzerinde ve Çeşme'ye 5 km. uzaklıkta deniz kıyısında bulunan Çeşme Ilıcaları plajı ve ılıcası aynı yerde olan dünyanın en ilginç ve zor bulunur ılıcalarından biridir. Suların sıcaklığı 58oC dolayındadır. Romatizmanın kronik her şekli, gut şişmanlık gibi metabolizma bozuklukları ile raşitizm, kadın, deri, hastalıkları, karaciğer ve idrar yollarının ağrılı hastalıklarında yararlı olmaktadır. Kaplıca civarında modern konaklama tesisleri mevcuttur. Ayrıca bu konaklama tesislerinde termal özellikte havuz ve banyolar bulunmaktadır. Çeşme kaplıcalarına ulaşım Üçkuyular'dan kalkan Çeşme otobüsleri ile mümkündür.
Şifne Çeşme Ilıcalarının 5 km kuzey doğusunda Şifne körfezinde küçük bir yarımada üzerinde bulunan etrafında çeşitli konaklama ve yeme- içme tesisleri yer almaktadır. Romatizma, raşitizm, kadın hastalıkları ve idrar yolları, mide, bağırsak, egzama, kan çıbanı gibi deri hastalıklarında yararlıdır.
İzmir ilinde özellikle Çeşme Yarımadası'nın güneyi ülkemizin belli başlı yat güzergahlarından birini oluşturmaktadır. Çeşme-Kuşadası güzergahı yat turizmi altyapısının en çok geliştiği alandır. Ticari ve yat limanı bulunan Çeşme Limanı'nın iskelesi iki küçük tonajlı gemi yanaşabilecek kapasitededir. Yat Limanı ise 150 teknenin barınabileceği büyüklükte tasarlanmıştır. Kışları balıkçı barınağı yazları ise yatçılara hizmet vermektedir.
Alaçatı beldesinin güneyinde yan yana sıralanmış koylarla, yatçılar için bir cennet niteliğindedir. İskelede 80 tekne barınabilmektedir. Yatların barınabilmesi için pek çok imkan vardır.
70 büyük ve 40 küçük tekne bağlanabilecek kapasitede olup her türlü yat bakım hizmeti verebilmektedir. Yat Limanı geceleyen ya da konaklayan yatlara su, elektrik, telefon, bakım, onarım ve kışlama hizmetlerini verebilecek durumdadır.
Büyük Liman ve Paşa Limanı koylarında kamp alanları ve yazlık konutlar açısından zengindir. Ayrıca Antik Erythrai kentinin bulunduğu Ildırı yöresindeki doğal plajlar ve kamp alanları kullanıma uygundur.
Çeşme kara avcılığından hoşlanalar için de zengin bir yerdir. En ilginç ve heyecan verici av, kuşkusuz domuz avıdır. Yetkili makamlardan gerekli izinler alındıktan sonra herkes domuz avına çıkabilir. Çeşme keklik ve tavşan bakımından da zengindir. Bu hayvanların en çok görüldüğü mevsim Eylül-Aralık ayları arasında olup bu mevsim süresince avlanmak serbesttir. Avcılıkla ilgilenenleri Çeşme kışın da ağırlayabilir.
Alaçatı, Avrupa'nın sörf bölgeleri arasında en ilginç ve çeşitlik sunan bölgelerindendir. Bozulmamış bir örtüsü ile sörf merkezi V biçiminde berrak suyu olan bir koydadır. Çeşitli rüzgar koşulları ve ideal sörf alanı ile Avrupa'daki en önemli sörf merkezlerinden biridir. Deniz suyu oldukça sığdır ve rüzgar genellikle kuzeyden esmektedir. Haziran ayından Eylül ayının ortalarına kadar ortalama 4-6 şiddetinde eser. Nisan-Ekim aylarında ise %50 güney rüzgarı eser ve güzel dalgalar oluşturur. Alaçatı' nın en güzel özelliği, rüzgarın soldan, yani meltem olarak esmesi ve şiddetli rüzgarda dahi düzenli dalgaların oluşmasıdır. Akıntının da rüzgar ile aynı yönde olması sörf yapanlara kolaylık sağlamaktadır. Alaçatı meltem rüzgarına sahip bölgeler arasında hiç şüphesiz en güvenilir olanıdır. Burada dört ayrı rüzgar Ege'nin içlerine uzanan Çeşme Yarımadası'na okşarlar. Meltem, Lodos, Poyraz ve Gerence rüzgarları yıl boyunca bölgeyi ziyaret eder.
6000 yıl önce ilk kez Çeşme'de bulunan sakız ağaçları görülmeye değerdir. Bu ağaçlardan lezzetli aromasıyla sakız reçeli ve eşsiz sakız rakısı yapılır. Sakız mutfaklarda kullanımının yanı sıra ilaç ve boya üretiminde de kullanılır. Eski Yunan doktorları, sakızdan kuduza, yılan sokmalarına, mide rahatsızlıklarına, bağırsak ve akciğer hastalıklarına karşı çeşitli ilaçlar yaparlardı. X. yüzyıldan sonra, sakızın ünü, Sakız Adasını aşarak yayılmış ve dünyada meşhur olmuştur.
Daha çok Erythrai, Çeşme ilçe merkezi Alaçatı ve Kalemburnu yöresinden çıkan eserlerin sergilendiği tarihi Çeşme Kalesinde bulunan Çeşme Arkeoloji Müzesinde 320 adet arkeolojik 126 adet etnografik eser ile 31 adet sikke, toplam olarak 477 adet eser teşhir edilmektedir.
Çeşme'ye geldiğinizde; Ilıca ve Şifne'de kaplıca keyfi yaşamadan, incecik kumlu, doğal plajlarda (Ilıca, Pırlanta, Altınkum...) denize girmeden, Alaçatı'da rüzgar sörfü yapmadan, ünlü Çeşme Kalesi ve müzesini gezmeden, Çeşme Marina'yı ziyaret etmeden, Osmanlı Döneminden kalma çeşme ve camileri, Ildırı Köyündeki Erythrai antik kentini, Çeşmeköy'ü ve Bağarası bölgesindeki tarihi kalıntıları görmeden, Alaçatı'daki tarihi evlerin fotoğraflarını çekmeden, deniz ürünlerini, Çeşme kumrusunu ve sakız reçelinin tadına bakmadan, Dalyan'da balık keyfi yapmadan, tekne turuna çıkmadan dönmeyin.